24 Nisan 2012 Salı

Prensesin Mevlid'i

 Aşkım kurban olurum seni veren Allaha..Prensesimin 47. gününde dostlarımızla biraraya geldik mevlidini okuttum.Gelen herkese çok teşekkür ediyorum.Çok hoş bir gün oldu.Sağolsun kızım gündüzleri hep uyuyor geceleri boncuk boncuk bakıyor.Onun içinde kalabalık olması onun umrunda olmadı her zaman olduğu gibi emdi uyudu beni yormadı aşkım benim.Ablası onu çok seviyor ama ona rağman çok kıskanıyor.
Anneciğim beni seviyormusun .Bebek kucağımdayken Anneciğim benide kucağına alırmısın.Anneciğim gazımı çıkartırmısın:)Gelen misafirlere kötü davranmalar daha birsürü şey.

Mevlidimiz 20 kişiydi Mevlidimizin pilavı tavuklu değilde çaylı olsun istedim.Menümüzde ne vardı merak ederseniz diğer bloğuma buradan bakabilirsiniz.
Mevlidimiz okundu selavatlar eşliğinde prensesim elden ele gezdirildi.Ardından lohusa şerbeti içildi daha sonra servise başlandı.Güzel mamalardan yenildi.


 Prenseslerim Aşk yaşıyorlar birlikte ikinizide çok ama çok seviyorum.Dünya güzellerim.

 Prensesimin Mevlid elbisesinide ben diktim Ablasının kıyafetinide ben dikmiştim onu giydirmek istemedim Büyüdüklerinde ona vermek için saklamıştım şimdi bu kızımada ayrı olsun istedim.Ama çok güzel oldu ben çok beğendim.Ablasınınkine buradan bakabilirsiniz.

5 Nisan 2012 Perşembe

1. Ayımız








Nihayet yeni hayatımdaki ilk ayımı doldurdum işte! Artık annem ve babam yavaş yavaş büyümeye başladığımı farkediyorlar, ben de öyle! Dünya ile tanışırken, güzelliklerle olduğu kadar hayatın zorlukları ile de tanışıyorum ve daha ilk günlerimden itibaren aşılarımla bunlara karşı savaşacak gücü kazanabilmemde bana verdikler destek için Annemle babama çok teşekkür ederim.

Birinci ayımda Fiziksel Gelişimim:
Kilom: 5 kg
Boy: 57 cm
Doktorumuz gelişimimizin çok iyi olduğunu söyledi.Gündüz Annemi emiyorum ama gece Annemin sütü yetmiyor bende çok acıkıyorum doymadığım için anneciğim geceleri bana 80cc mama veriyor uyuyorum.
Ablama hiç mama vermemiş Banada vermek istemiyor ama ben doymuyorum ne yapayım.
Allaha şükür olsun gaz problemim olmadı.İnşallah bundan sonrada olmaz.

Hareket yeteneklerim hala fazla etkileyici değil. Önce başımı kaldırmayı öğrendim, ardından el ve kollarımı kullanabildim, şimdi ayak ve bacaklarımı hareket ettirebiliyorum. Hala başımın desteklenmeye ihtiyacı var tabii ki. Bir de avucuma yerleştirilen bir cismi refleks olarak yakalayabiliyorum.
Şu anda hala en iyi görebildiğim objeler siyah ve beyaz renkli olanlar. Artık insan yüzünü diğer objelerden ayırabiliyorum. Özellikle sürekli yanıbaşımda bulunan

Annemle babamın yüzlerini incelemeyi, tanımayı çok seviyorum. Keşke hep yakın dursalar bana da onları daha iyi görebilsem, çünkü şu anda sadece 20-30 cm uzaklığa kadar net görebiliyorum.
Kokuları ve sesleri ayırt edebiliyorum ve insan sesini diğer seslere tercih ediyorum. Bu dönemdeki hıçkırık ve hapşırıklarım için çok fazla endişelenmene gerek yok anneciğim, hatta bazen hapşırmak burnumu temizliyor, beni rahatlatıyor.

Doktor teyze bu dönemde annemin sütüyle beslenmemin sağlığım ve gelişimim açısından çok faydalı olduğunu söylüyorlar. Annemin sütü hem beni hastalıklara karşı koruyor hem de diğer besinlerle beslenen bebeklerde görülebilen allerji ve sindirim sorunlarını, anne sütüyle beslendiğim için ben yaşamıyorum.

Hem anneciğim biliyor musun, şu benim yüzümden aldın diye bana kızdığın fazla kiloların var ya, beni kendi sütünle beslediğin için sen de normal kilona daha çabuk döneceksin. Beni kendi sütünle beslediğin için teşekkürler Anneciğim.


Artık annemle babama gülümsemeyi becerebiliyorum galiba, bunu görünce öyle mutlu oluyorlarki. Hatta onların beni eğlendirmek için yaptıkları mimiklerini bile taklit edebiliyorum. Müzik dinlemeyi seviyorum, annem bazen kendisi de şarkılar söylüyor bana, çok hoşuma gidiyor. Bir de beni beslerken benimle konuşması, güzel şeyler söylemesi ne güzel! Göz teması kurmayı çok seviyorum; bu annemle ve babamla aramdaki bağı güçlendiriyor.

Bu dönemde kendi gereksinimlerimi gidermek benim için herşeyden ön planda. Bu biraz bencilce gelebilir size, ama bu bencillik bilinçli değilki, henüz çok küçüğüm. İki temel gereksinimim var bu dönemde; fiziksel bakımım (doyurulma ve korunma) ve sosyal bakımım (sevgi ve duygusal yakınlık).
Bu iki temel gereksinimimin nasıl ve ne ölçüde yerine getirildiği ilerideki kişiliğimin temelini de oluşturacak. Fiziksel bakımım eksiksiz de olsa kendime ve diğer insanlara karşı temel güvenimi oluşturmamda yeterli değil. Sevgi ve duygusal yakınlık gördüğüm ölçüde insanlarla ilişki kurmayı öğrenip seviyorum ve insanlarca sevileceğime, sevilmeye değer bir insan olduğuma dair temel güvenim oluşuyor!

Artık annemle babama onları tanıdığıma; etraftaki diğer insanlardan ayırdedebildiğimi belli edecek tepkiler vermeye başladım. Bu onları hem şaşırtıyor, hem de çok mutlu ediyor!

Aşılarım:

Bu ay Hepatit B aşımın ikinci dozunu oldum. Hepatit B aşısı bu hastalığa karşı korumada % 90-95 etkili. Hepatit B aşısını üç doz olarak yaptırmam lazım. Üçüncü aşım 6. ayımda yapılacak. Takvimime işaretlemeyi unutmayın!
Anneciğim beni emziriyor olman aşılarımın uygulanmasını engelleyecek bir durum değildir.
Gelecek ay 5 li Karma (Difteri-Tetanoz -Boğmaca, Çocuk Felci (Polio) ve Menejit (Hib) aşılarına beraber uygulandıkları için karma aşı deniyor) aşımın ilk dozunun zamanı gelmiş olacak.
Hib (Haemophilus influenzae tip b - menenjit) özellikle 5 yaşın altındaki çocuklarda menenjit, zatürre gibi çok ciddi enfeksiyonlara neden oluyormuş. Bu bakteri tükürükle havadan yayılıp küçük çocukların özellikle kreşe giden ve kalabalık ortamlarda bulunan çocukların % 25'inin boğazında yerleşiyor ve uzun süre hastalık yapmadan taşınıyormuş. Bu çocuklar hem mikrobu çevrelerindeki kişilere ve diğer çocuklara bulaştırıyor hem de dirençleri düştüğünde mikrop hastalık yapabilir hale gelebiliyormuş.
Hib'in neden olduğu menejit veya zatürre antibiyotiklerle tedavi edilirken bile kötüye gidebilirmiş çünkü her geçen gün antibiyotiklere karşı direnç gelişmekte ve hastalıkların tedavisi çok zorlaşmaktaymış.